ÇEKÜL Akademinin 3 modül olarak kurguladığı “Kentler ve Müzeleri / Kurulumundan İşletmeye Eğitim Programı”nın 1’inci modülü “Kent Bellekleri-Kurulum, Yönetsel Yapılanma, Fiziki Yapılanma” eğitimi, eylül ayında tamamlanmıştı. Program İstanbul’da yapılan “Müzelerde Sergileme ve Koleksiyon Yöntemi” ile Malatya’da yapılan “Müzede İşletim Modelleri / Alanda Teknik İnceleme Gezisi ve Vaka Analizi” eğitimleriyle son iki modülün de tamamlanmasıyla sonlandı.

Hikâyesi Olan Müzeler

Programın 2’inci modülü, “Koleksiyon Yönetimi ve Sergileme” başlığıyla 11-13 Kasım tarihleri arasında düzenlendi. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı Doç. Dr. Nevra Ertürk’ün sunumuyla başlayan eğitimde, yerel yönetimlerin kuracakları müzelerde koleksiyon oluşturma ve sergileme konusunda nasıl hareket edecekleri ele alındı; yurt içi ve yurt dışı örneklerle dikkat edilmesi gereken konular aktarıldı.

Ertürk, 21. yüzyılda toplum merkezli, eğitim ve iletişim odaklı müzecilikte koleksiyon yönetimi politikasının olmazsa olmaz olduğunu belirttikten sonra, bu politikanın koleksiyonun sınıflandırılmasından envantere, elden çıkarma yöntemlerinden telif haklarına geniş bir kapsama alanı olduğunu söyledi. Müze koleksiyonları oluşturulur ve geliştirilirken hangi kriterlerin dikkate alınması gerektiğini anlatan Ertürk, koleksiyonların anlam, kullanım, malzeme, bezeme ve üretiminin tüm sorulara cevap verecek nitelikte olmasının önemine değindi; müzeyi ve içindeki koleksiyonu fiziksel ve entelektüel olarak daha kolay erişilir duruma getirmek gerektiğinin altını çizdi.

Eğitimin ikinci yarısında “Müzelerde Sergileme” başlığı ele alındı. Ulusal ve uluslararası müze ve galerilerde işler üreten PATTU Mimarlık’ın kurucusu Cem Kozar, çağımız müzecilik anlayışının geleneksel olandan giderek uzaklaştığını; sergileme mekânlarının yeni bir gelişim sürecinde olduğunu anlattı bu bölümde. Kozar, müze koleksiyonlarının kalıcı ve süreli sergilemelerini daha etkili gösterebilmek ve ziyaretçilerle bağlantı kurabilmek amacıyla nesnelerin, hikâyeleriyle birlikte anlatımının daha fazla benimsendiğini hatırlatarak, ziyaretçilerin mekânla etkileşiminin önemine eğindi ve hikâyeye uygun mekân tasarımının gerekliliğini örneklerle aktardı. Sunumdan sonra Büyükdere’deki Azaryan Yalısında bulunan ve Türkiye’nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi ziyaret edildi.

KEMEP eğitiminin 2’inci modülü, İBB’ya bağlı bir ev müze olan Aşiyan Müzesi ziyaretiyle son buldu. Aşiyan Müzesi, şair Tevfik Fikret’in tasarladığı ve yaşadığı ev olan sanat tarihinde önemli bir yer tutuyor.

 

Alandan İzlenimlerle Müzelere Bakış

Programın 3’üncü modülü, Malatya’da yapıldı ve alanda teknik inceleme ve vaka analizi gündemiyle planlandı. 4-6 Aralık tarihlerinde yapılan eğitim, Hakan Elbir ve Mine Küçük’ün sunum ve rehberliğiyle ilerledi. İlk iki modülde ele alınan konuların yerel yönetimlere bağlı müzeler kapsamında değerlendirildiği bu son modülün ilk sunumunu, Malatya Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde KUDEB’ten mimar Ruhan Doğan yaptı. Malatya’nın Yukarı Fırat Havzası içinde taşıdığı stratejik önemden söz eden bu sunumu, sanat tarihçisi Fatih Bahçeci’nin Malatya müzelerini anlattığı sunumu izledi. Hakan Elbir’in “Müze Yönetimi ve İdeal Yapılanması” konulu sunumuyla, Türkiye’deki müzelerin mevcut idari yapılanması ve çağdaş müzecilik anlayışında tarif edilen ideal yapılanmayı yan yana getirirken, müzelerin sürdürülebilirliği için gerekli koşulları da gündeme getirdi. Bu sunumun ardından, eğitime katılanlar Malatya Büyükşehir Belediyesi müze çalışanları rehberliğinde Fotoğraf Makinası Müzesi, Radyo ve Gramofon Müzesi, Eski Malatya Yaşam Müzesi ve Tahtalı Hamam Müzesini ziyaret etti.

Program, 2’inci gününde Hakan Elbir’in müzelerde iletişim konulu sunumuyla devam etti, müzelerin görünür olabilmesinde etkin bir iletişim çalışması yürütmenin önemi, örneklerle anlatıldı. Programın eğitmenlerinden Mine Küçük de aynı bağlam içinde müzelerin kentle ilişkisinden, eğitim programlarından ve atölyelerin öneminden söz etti. Küçük, ziyaretçi odaklı, günlük yaşamla bağları kuvvetli, interaktif eğitim programlarının etkisini dünyadan ve Türkiye’den örneklerle aktardı.

Eğitimin son günü, arkeolog Taylan Kızıldağ eşliğinde Arslantepe Açık Hava Müzesi ziyaret edildi. Fırat Irmağının batı kıyısı yakınında bulunan 30 metre yüksekliğindeki Arslantepe Höyüğünde MÖ 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, MÖ3600-3500’lü yıllara tarihlenen bir tapınak, 2000’i aşkın mühür baskı, kaliteli metal eserler ve sarayın koridor duvarlarında baskı motif ve duvar resimleri tespit edilmişti. Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olarak biliniyor.

 

Uygulamalar Değerlendirildi

Son gün ise 3 gruba ayrılan katılımcılar, grup çalışması yaptı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin kente kazandırdığı müzelerdeki eğitim programları; iletişim yönetimleri ve yönetimsel yapılanmaları değerlendirildi. Çağdaş müzecilik anlayışıyla kültürel ve ekonomik açıdan müzelerin sürdürülebilirliğini sağlamak, yerel yönetimlerin önemli görevleri arasında. ÇEKÜL Akademinin TKB üyelerine yönelik hazırladığı bu eğitimle, uygulamada görev alan kadroların donanım ve becerilerinin artırılması hedefleniyor.