Üçüncü gün sabahı hala Edirne´de olanlar Belediye´de buluştu…
Önce şehir içinde Kaleiçi, Sarayiçi, Karaağaç´tan geçildi. Meriç üstünde bir yüzük taşı gibi duran, bu toplantınınbasılı malzemelerinde de “logo” olarak kullanılan, Edirne Valiliği, ÇEKÜL Vakfı ile işbirliği içinde onarılmış tarihi Gümrük Karakolu´nun önünden keyifle geçildi…
Dr. Bahattin Öğütmen (diğer adıyla Saadet Hanım Konağı), Hafızağa Konağı gibi onarımı sürmekte olan yapılar, Adalet Kasrı, Eski Saray, en eski taş köprü… görüldü
Sonra Kapıkule ve Pazarkule´ye doğru yola çıkıldı… Yolda Başkan Varnatopu ve Edirne´li gazeteci/yayıncı Ayhan Tunca´nın açıklamaları dinlendi…
Metin Sözen de zaman zaman onların anlattılarına dipnotlar düşüyordu!
Yüz ağartıcı bir onarımdan geçmiş, bir uğrayanın tekrar tekrar görmek istediği “Trakya Üniversitesi Sultan II.Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi”nde uzun bir mola verildi… –Edirne´nin Yeni İmaret Mahallesi´ndeki bu yeri mutlaka görmelisiniz… Tel: 0284 212 0922, e-posta:kulliye@trakya.edu.tr–
Müze Müdürü Enver Şengül, yapı hakkında bilgi verirken, fonda çalan ney, bahçedeki çiçekler ruhlara -tıpkı eskiden olduğu gibi- huzur veriyordu…
Dönmeden önce Şükrüpaşa Anıtı´na çıkıldı. Burası aynı zamanda Edirne´nin en yüksek noktasıydı…
Özellikle gençlere hitaben yazılmış, bu şık “oturma elemanlarına yazı yazılmaması” konusundaki “zarif uyarı !” da görüntülendi:
Şükrü Paşa anıtı ve çevresi çok düzenli ve estetikti… Paşa´nın mesajlarını okumadan/tıklamadan geçmeyin!
Balkan Savaşı Müzesi de burada…
Eh, Edirne´ye gelinmişken, Edirne´nin meşhur ciğer tavasının tadına bakılmadan dönülmezdi…
Bir buluşma daha bitiyordu…
Kars folklor ekibi kentine dönüyordu…
Otobüs yolcuları kentlerine dönüyorlardı…
Birisi dönmüyordu: Mimar Sinan!
O, Selimiye´sinin önünde oturmuş, kimbilir neler düşünüyordu…