Yöneten: UNESCO Dünya Mirası Merkezi Direktörü, Minja YANG
Raportör: Doç.Dr.Zeynep M.ENLİL YTÜ-Kent Plancısı

I.Oturum
Minja Yang:

Kimse istemiyor ama dünya kültür mirası tahribediliyor!

“Dünyanın pek çok yerinde kültür mirası tahribedilmektedir, bunu kimse istememekle birlikte. Çevre bakanlıkları, kültür bakanlıkları vs bundan sorumludur ama sonuçta bunu korumakta en doğru adres yerel yönetimlerdir. Kültür politikaları ve mirasın korunması bağlamında yerel ulusal ve uluslararası düzeyde korumaya özel sektorün de katkısı katılımı güçlendirmektedir… Şimdi bu bağlamda sayın konuşmacılara sözü geçiriyorum…”

“Onlar ´tavsiye ediyorum´ der! Tavsiyeler uygulamaya dönüşmeli!”

“Tarihi Kentlerde Koruma Politikalarının Gelişme Süreci” – Doç.Dr. Nevzat İLHAN, ICOMOS Türkiye Temsilcisi
N.Ilhan
“İnsan kaynakları ve bilgi birikiminden yararlanmasını bilmek gerek. II.Dunya savaşının büyük tahribatı, dünya mirasını onarım için ICCROM gibi ICOMOS gibi kuruluşların doğmasına neden olmuştur. 1-Neyi, 2- Niçin, 3- Nasıl korumak lazım? sorularını yanıtlayacağız… Artık işlevini sürdüren yapıyı onarma sürecinden kalkıp, işlevini yitirmiş kültür varlığını koruma aşamasına geldik. UNESCO ve ICCROM’un danışmanlar ağı ve temel insan malzemesi TKB’ne formülerler halinde dağıtılabilir.
UNESCO-UNDP projeleri Yonetişim kavramı geliştiğinde ICOMOS, Uluslararası Doğal Varlıkları Koruma Teskilatı (Türkiye’de de kurulmalıdır) ve diğer Uluslararası kuruluşlar… bunlar ‘tavsiye ediyorum’ der. Eğer bu mesaj alınmıyorsa, bir şeye dönüştürülmüyorsa ve kurumsallaştırılmıyorsa işe yaramaz. Dunyada 6000 sit alanı var ama bizim sit mekanizmamız yok. 3 kuruluş “SIT Alanı Yönetim El Kitabı”nı yazdı. ‘Yaratıcı Çesitliliğimiz’ kitabı / ‘Stockholm Deklarasyonu’ ‘Kültürel Politikalar ve Gelişmeler İçin El Kitabı’… Sonra 5 kitap daha yazıldı. 1975’te Avrupa Mimari Miras Yılı –‘Geçmişimiz İçin Gelecek’ hedefi kondu… Bütün bu kaynaklardan yararlanmak gerek.”
İlhan’ın önerileri:
“1- Tarihsel sit’in kültürel önemi (cultural significance)
2- Basarılı iletişimin ‘5N1K’ kuralının 6 sorusu her planda uygulanmalı
3- SİT Yonetim planı
4- El kitapları ve referans malzeme koruma ile kullanma kültür ile turizm arasındaki ince çizginin “kitsch”leşmeden sürmesi
5- Avrupa topluluğu ile teması öğrenme
6- Yerel yönetimler uluslararası yılı gibi bir uygulama başlatılması…”

“Küreselleştikçe yerelleşmeliyiz!”

“Tarihi Kentlerde Koruma Politikaları” -Dr. Louis ROPPE, Avrupa Tarihi Kentler Birliği Başkanı
Dr.Roppe
“Burada İçişleri Bakanı’ndan küreselleşmenin iyi dengelenmesi konusundaki görüşlerini dinlemekten memnunluk duydum. Küreselleştikçe, yerelleşmeliyiz. Tabii, iç işleri bakanlığınız var ama onu işler kılmak için de yerel yönetimlere ihtiyaç var. Ulusal hükümetler bugün yerel yönetimlerle gittikçe daha sık işbirliği yapıyorlarsa da yasal bir çerçeveye ihtiyaçları vardır her şeyden önce.”

“Bu dünya herkesin küçük hırslarına yetecek kadar büyük değil!”

“Kentsel Kültürel Miras İçin Dünya Perspektifleri” – Selahattin YILDIRIM, IULA Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği Genel Sekreteri

Selahattin Yıldırım, “En büyük genellemeci benim” diyerek başladığı konuşmasında, makro yaklaşımlarda bulunuyor ve “Meşruiyet, yetersizlik, dayanışma, siyasal eksiklik” kavramlarının üzerinde duruyor: “Dünya pek parlak durumda değil. Hepimiz bu durumdan sorumluyuz. Avrupa en şanslı bölgelerden biri ama acaba kendini güvende hissediyor mu? Kentler ve yerel yönetimler stratejik bir konuma geldi. Tüm aktörler siyasi, ekonomik, kültürel kararlarda yer almalılar. Mevcut düzene alternatifler yerelin güçlenmesiyle, geliştirilmesiyle mümkündür. Bu projeler gerçekleşmezse ekonomik amaç da olamaz, ikinci bir global pazar olmaya itilinir.Oysa kentlerin yeri, küresel ve yerel arasındadır. Miro, ´birşey ne kadar yerel ise o kadar evrenseldir´ der. Tabii, yerel yönetimlere neler yapacağını söyleyen çok. Ama bunu nasıl yapacaklarını söyleyen yok.Dünya Sosyal Forumu, Sosyal Dışlamaya Karşı Yerel Yönetimler Forumu, BM´in yerel Gündem 21 projeleri bu bağlamda iyi çözümler sunmaktadır.
Yoksulluğa karşı küresel ve yerel güçler arasında yeni bir denge bağlamında ´Glokalizasyon´ çalışmalarına ve Avrupa Konvansiyonu´na (*)yerel yönetimler olarak katkıda bulunduk. Uyum projesi iyi gidiyor. Kültür mirasının böyle bir dünyada anlam taşıması için, eleştirel bakmayı, tutku duyabilmeyi, sezgilerimizi güçlendrimeyi, iktidara esir olmayıp, ahlaka bekçi olabilmeyi becermemiz gerek! Gandhi´nin dediği gibi, ´Bu dünya herkesin küçük hırslarına yetecek kadar büyük değil!”
(*) Bu konuyla ilgili diğer web kaynakları “burada”… Kentli Hakları için Türkçe kaynaklar burada!Tıklayınız! 

“-Sizinle aramızdaki farkın ne olduğunu biliyor musunuz? Biz yaptığımız işi seviyoruz!”
Kentsel Kültürel Miras İçin Avrupa Perspektifleri – Wolfdietrich ELBERT, Avrupa Konseyi Kültürel Politika ve Politik Hizm. ve Faaliyetler Dairesi Bşk.Yrd.
Elbert, kitle turizminin, kültür mirası üzerindeki onarılması mümkün olmayan zararlarına değiniyor:

Turizm evdeki ateşe benzer. Yemek de pişirebilirsiniz, evi de yakabilirsiniz!

“Böyle hallerde Dünya Turizm Örgütü (WTO) Etik Komitesi´ne başvurun. Diğer uluslararası kurumları kullanın. Bunlar başarılarınızı çoğaltır. Kenti iyileştirme başlığı altında yapılan olumsuzlukları durdurun. Burada hepimiz ´kurban´ız çünkü! Durumsal yönetim, çerçeve yaratılması, kurallar, teşviklere ağırlık verin ve esnekliğe sımsıkı yapışın! Çok taraflı yönetim konusunda yurttaşları eğitin, koruma kapsamını da anıtlardan insan haklarına yayın. Gerekirse bizi arayın, Avrupa Konseyi´nin bu ilk söylemi değil gerçi ama artık zaman değişti, hükümetleri izleyin ve yaşlılar için kültür, gençlik için kültür isteyin, bunun için son-tarihler koyun, gönüllü kuruluşlarla işbirliğini ihmal etmeyin” diyor… Elbert, Oslo´da sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı bir toplantıda söz isteyen bir Türk kızının şu sözleriyle konuşmasını bitiriyor:
“-Sizinle bizim aramızdaki farkın ne olduğunu biliyor musunuz? Biz yaptığımız işi seviyoruz!”

“Aydınlanma Anadolu´da başlamıştır!”

Kentsel Kültürel Miras için Türkiye Perspektifleri- Oktay EKİNCİ Yük.Mimar / TKB Genel Danışmanı
“Sarıgerme´de antik Phaselis kentinin üzerine otel yaptılar ve bu otel, pet şişe kullanmıyor diye çevre ödülü aldı! Yasalarla, imar plan ve politikalarıyla yıkılanların yerine yenisini yapmak için önce bunların değiştirilmesi gerek!”
Ekinci´nin önerileri:
“- Ülkeyi yönetenlerin bu tür toplantıları daha fazla süre izledikleri bir kültüre ihtiyacımız var,
– Aksu ´doğal ve tarihsel değerler´ dedi, doğrudur ve artık bu konuşmadan sonra doğal Sİt kanun tasarısını da geri çekmeliler artık!,
-Dışarıdaki Tarihi Kentler Birliği sergisi, bütün Türkiye´yi gezmeli.
– Kültür mozayiği deyimini artık kullanmıyoruz, bunun yerine ´alaşım´ kullanmalı, mozaik dağılabilir çünkü… Coğrafyamızda 12bin yıllık kentler var! 3600 kent var ki bunlardan 1200´ünün yaşı 2500! St. Petersburg sadece 300 yaşında oysa! Bütün bu durum da Aydınlanmanın Anadolu´da başladığını gösteriyor. Kibele´den tek tanrı düşüncesine geçişin coğrafyasında ilk stk´lar Kurtuluş Savaşı yıllarında kurulmuş burada, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu gibi ve en önemlisi Müzeler. (1924 Haziran)”