2006 yılının ilk semineri Niksar Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. “Kent Atölyeleri” başlığı altında konuyla ilgili uzmanların katılımıyla gerçekleşti. Aşağıda seminer açılışında yapılan konuşmaların özetini yayımlıyoruz.
İdris Şahin-Niksar Belediye Başkanı
Niksar’a teşrif ederek Tarihî Kentler Birliği’nin bu seminerinde bizleri onurlandırdığınız için teşekkür ediyorum. Bizler Niksar Belediyesi olarak TKB’nin kurucu üyelerinden biriyiz. Şu anda sayımız 200’e kadar yaklaştı. Bu birliktelik, TKB’nin üye belediyelerini birbirine kenetleyen, ufkumuzun açılabileceği çok güzel seminerler, toplantılar vesilesiyle bugüne kadar devam etti.
Niksar Türkler Anadolu’ya geldikleri zaman Harput ve Ahlat’la birlikte Türklerin tutunma merkezlerinden biri. Trabzon’u, Sinop’u, Kayseri’yi, Sivas’ı içine alan Danişmentliler’in başkenti olan Niksar değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Bir rivayete göre Türklerden önce nüfusunun 300 binin üzerinde olduğu belirtilmekte. Kentin tarihî eserlerini, doğal güzelliklerini bugün gezi sırasında göreceğiz. İlki Niksar’da, ikincisi Beypazarı’nda devam edecek, “Kent Atölyeleri” konu başlığıyla başlayan seminerimizde sizleri ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. . Niksar olarak TKB Koruma Ödülleri’nde iki yıldır ödül alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz. Trafo giydirmesi, Softuoğlu Konağı, Eski Hükümet Konağı’nı da içine alan bu projeleri kendi ekibimizle, ustamızla, kalfamızla beraber uyguluyoruz. Eski Hükümet Konağı’nın iç giydirmesi de tamamlandıktan sonra üst katı resmi makam, giriş katı ise “Niksar Kent Müzesi” olacak.
Metin Hoca’nın manevi katkısı, birikimi, ve proje desteğiyle Beypazarı ve Safranbolu gibi tarihî dokuyu bozmadan daha güzel şeyler yapmaya devam edeceğiz. Korumacılık ruhunun olmadığı için eserlerimizi koruyamamışız. Bunları telafi etmek zor ama Metin Hoca’nın ve TKB’nin birikimleriyle ayağa kaldırmak boynumuzun borcu diye düşünüyoruz.
Ayrıca, bu bölgede belki de tarihinde ilk defa bir üniversitemiz sahaya indi. Projeleri sunarak bizlerin de önünü açtı. Gaziosmanpaşa Üniversitesi rektörü her zaman bizim yanımızda. Önümüzdeki günlerde çok daha güzel şeyler yapacağız.
Prof. Dr. Metin Sözen-ÇEKÜL Vakfı Başkanı, TKB Danışma Kurulu Başkanı
Türkiye değişiyor, değişmek zorunda. Dün yola çıktığımız yerle aynı noktada değiliz. Olanaklarımız sınırlı. Kaynak sorunuyla karşı karşıyayız ama dünden daha iyiyiz. Çünkü daha örgütlüyüz. Bir dirilik söz konusu. Yola çıktığımız zaman çok yalnızdık. Doğrular çok belirgin olmasına rağmen toplum kendisini var edenlerin tahribiyle uğraşıyordu. Fark etmeden veya bir rüzgara kapılarak büyük bir yıkılış ve yok oluşa yarım yüzyıl içinde tanık olduk. Şimdi ise şurada oturan bütün insanların varlık nedenlerini sorguladıklarını biliyorum. Bu süre içinde ne oldu. 1984’de Safranbolu’da toplandığımız zaman Avrupa Konseyi “gelecek için ne olacak?” diyordu. Bu hareketin sonunda, 1984’de Safranbolu’da oy birliğiyle konu TBMM’ye aktarıldı. Cumhurbaşkanından başlayarak tüm yetkililer kültürel mirasın ortak bir dille ve sorumlulukla korunması kararını aldılar.
Bunların arkasından çok mutlu bir coğrafyada toplanıyorsunuz. 2000 yılında Avrupa Konseyi kararları doğrultusunda Türkiye’de kurulan Tarihî Kentler Birliği gerçek coğrafyasını buldu. Şimdi bu insanlar burada seminer yapıyorlar. Bu coğrafyadaki bütün insanların bir araya gelmesi temel hedefimizdir dedik. Kelkit Platformu, arkasından Kelkit Havzası Kalkınma Birliği oluştu. Birlik, göçü önlemek, buradaki birikimin buraya akmasını sağlamak için kuruldu. Bu toprakların uygarlık başlığı altında yeniden örgütlenmesi ile sözümüzün ağırlığı büyüyecektir. Şu anda yola çıktığımız başlık eğitime dayalı bir başlıktır. Birçok üniversitenin içinde ve kuruluşunda bulundum ama ilk defa bir üniversitenin her yaştan araştırmacılarıyla alana indiğini gördüm. Size doğru bilgiyi aktarmak için çaba gösteriyorlar. Sayın rektörüm şahsında bütün emeği geçenleri kutluyorum
Bizim birliğimizin başkanı Kayseri. İlk kuranlar ve şimdi Mehmet Özhaseki inanın gündemin değişmesine yönelik hiçbir harekete cevap vermeden duramayacaklardır. Seçilmiş olan İdris Şahin geldiği günden bugüne bunu halkla beraber yaptık demiyorsa sistem çökmüş demektir. Bilincinizi kutluyorum. Koyduğumuz vizyon ve strateji ile bir seminerde sağlam temellerde buluştuk.
Prof. Dr. Zehra Seyfikli-GOP Üniversitesi Rektörü, Kelkit Platformu Başkanı
Tarih çok önemli. Tarih her yerde önemli. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri halkın bilinçsizliği. Tarihî Kentler Birliği “düne bakarak yarınınızı güzel bırakabilecek misiniz?” sorusunu soruyor. Geçmişini bilenlerin geleceğini çok güzel kuracağı bilinciyle herkese derin şükranlarımı sunuyorum.
Aydın Seçkin-Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı
Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak biz Türkiye genelinde tüm vakıf eserlerinin ayağa kaldırılmasının mücadelesini veriyoruz. Son üç yılda yapılan 1111 eserin açılışını yaptık. En büyük güçlüğü çektiğimiz restorasyonda gösterilmesi gereken titizlik ve güçlüklerin aşılması konusunda şuradaki toplantının bize büyük destek verdiğini belirtmek istiyorum. Sivil toplum örgütleri bu noktada devreye giriyorlar ve bizi uyarıyorlar. Hepsine teşekkür ediyorum. Ayrıca bu kadar tarihî eserin onarılması için kaynak yaratmak gerekiyor. Bunun için Türkiye genelinde Vakıf mülkleri ortaya çıkarıldı. Mevcut gayrimenkulların imar durumları tespit edildi. Vakfiyelerdeki amaçlar daha iyi tespit edildi. En üst düzeyde gelir getirecek şekilde akar olarak değerlendirilmesi için belediye başkanlarımız destek verdiler. Vakıf gayrimenkulları şimdiye kadar değerlendirilmiyordu. Hazine malı gibi değerlendirilerek, yeşil alan gibi fonksiyonlarla kamu malı olarak kullanılmış. Halbuki böyle değil. Kaynak yaratan mallar bunlar. İnsanların kendilerince kutsal saydıkları bir gaye için vakfettikleri malı kimsenin başka amaçlı kullanmaya hakkı yoktur. Buradan belediye başkanlarımıza vakıf eserleriyle karşılaştıklarında asıl vasıflarına sadık kalarak imar planında değerlendirmelerini rica ediyorum.
Biz geçtiğimiz hafta bu bölgedeydik. Tarihî eserlerle ilgili belgeleme çalışması yaptık. Niksar’da bütün tarihî eserleri tek tek gezdik ve planlamasını yaptık. Türkiye’nin her yöresi için aynı çalışmalar, aynı titizlikte devam etmekte. En kısa sürede Türkiye’de onarılmamış vakıf eserinin kalmaması için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Genel Müdürlük olarak 2006 yılını “Vakıf Medeniyet” yılı ilan ettik. Üniversitelerde gençlerimiz ne düşünüyorlar sorusuna cevap aramak için çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları kitap olarak yayımlamayı düşünüyoruz. Metin Sözen Hoca’yı da “vakıf insan” olarak ilan ettik.
Erdoğan Gürbüz-Tokat Valisi, Kelkit Havzası Kalkınma Birliği Başkanı
21. yüzyılın başlangıcında sivil toplum örgütlerinin çok önemli yeri var. Gerek demokrasinin gerek rejimin teminatı. Türkiye’de de yerel yönetimler ve temsilcileri halkla bütünleşerek önemli girişimlerde bulunmaktadırlar.
Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden biri olan, Tokat’ta gerçekleşen KÖYDES projesinde hedefimize göre 2007 sonuna kadar Türkiye’de yolu olamayan suyu olmayan köy kalmayacak. Tokat’ta kaymakam arkadaşlarımız sayesinde bunu hızla sürdürüyoruz. 2007 Mayıs veya Haziran’ında bu ayıbı kapatmış olacağız.
Metin Hoca bir abide. Tarihî Kentler Birliği’ni kurduğu zaman belki bu kadar büyüyeceğini tahmin etmiyordu. Sayı 250’ye gidiyor. Sivil toplumun en güzel örneklerinden biri Tarihî Kentler Birliği.
Vakıflarda 1111 eser az değil. 20.000 vakıf eserinin çoğu kayıptı. Bugün hazineden para almadan Vakıflar Genel Müdürlüğü 1111 eseri yaptı. Demek ki 20.000 eserin %10’u iki sene içinde ayağa kalkıyor. Geçmişine sahip çıkmayan geleceğini göremez. Demek ki Türkiye’de güzel şeyler oluyor.
Recep Yazıcıoğlu’nun İl Özel İdare imkânlarıyla yaptığı havaalanımız vardı. Valilik ve belediye başkanıyla yaptığımız toplantıda “kapatılan havaalanını geri istiyoruz” dedik. Havaalanımızı açtık. Ancak yeniden yapılması gerektiğini söylediler. 2,6 trilyon ihaleyle 10 Eylül’e kadar havaalanına kavuşuyoruz.
İkincisi, hastane yoktu. Üç seneye kadar o da yapılacak.
Üçüncüsü, çevre yolu yapılacak. Yani 2006 yılında 3 ana hedefimiz var. Tarihî Kentler Birliği yolunu almış, onu durdurmak mümkün değil, biz kendimizle uğraşıyoruz. Sizlerden manevi destek bekliyoruz. Onu da bugün burada gördük.